WİLMS TÜMÖRÜ

WİLMS TÜMÖRÜ

 

Böbrekler karnın arka duvarında omurun her iki yanına yerleşmiştir. Görevi kanın içindeki zararlı maddeleri temizleyerek idrarı oluşturmak ve idrarla birlikte bu maddelerin vücuttan atılmasını sağlamaktır. Bebeklerde ve çocuklarda en sık böbrek tümörü Wilms’ tümörüdür. Ağrılı değildir genellikle anne veya çocuk doktor karında şişlik veya büyük bir kitle fark eder. Tümör tek böbreği veya her ikisini birden tutabilir. Wilms’ tümörü kötü huylu bir tümördür, bu nedenle büyüme ve yayılma özelliğine sahiptir. En sık yayıldığı organlar akciğer, karaciğer ve vücuttaki lenf bezeleridir. Wilms’ tümörü genetik bazı sendromlar ve doğumsal kusurlarla da birlikte görülebilir. Wilms’ tümörünün tedavisinde pediatrik onkolog (tıbbi kanser doktoru) ve pediatrik cerrah birlikte çalışır. Görüntüleme yöntemleri ile kanserin yaygınlığı ve başka organlara ulaşıp ulaşmadığı görülür. Genellikle ikinci aşama ameliyattır. Ancak bazı durumlarda cerrahiden önce kemoterapi (kanser için ilaç tedavisi) yapılması gereklidir.

Bu operasyon genel anestezi altında ameliyathanede gerçekleştirilir. Karın içine tümörün olduğu taraftan yapılacak bir kesi ile veya orta hattan yapılan bir kesi ile girilir. Kanser kitlesinin bulunmadığı böbrek gözden geçirilir, karın içinde başka kitle olup olmadığına bakılır. Ameliyat sırasında tümör ile birlikte böbreğin bir kısmı veya tamamı, üreter, çevre dokular ve etraftaki komşu lenf bezleri alınabilir. Ameliyat sonunda karın içine dren konulabilir. Böbreğin etrafındaki komşu bezler (lenf nodları) de ameliyat sırasında çıkarılır. Tüm çıkarılar dokular incelenmek üzere patoloji bölümüne gönderilir.

Ameliyat tümörün çevre dokularla ilişkisine göre değişmekle birlikte yaklaşık olarak 2-4 saat sürebilir. Başarı oranı tümör hücrelerinin tipine, kanserin evresine, vücutta yaygınlığına ve diğer organlarda hastalık olup olmadığına göre değişmektedir. Bunun dışındaki faktörler arasında tümörün büyüklüğü, çocuğun yaşı, ameliyat sırasında kitlenin tamamen çıkıp çıkmadığı, yeni tanı mı tekrarlayan tümör mü, başka bir hastalıkla bağlantısı olup olmadığı gibi durumlar vardır. Ameliyat sonrası tedavi planı pediatrik onkolog tarafından yapılır.

Bu ameliyat sonrasında kötü huylu olma ve uzak organlara sıçrama olasılığı olan kitle çocuğunuzun vücudundan uzaklaştırılmış olacak ve yaşam süresini uzatacaktır. Bu tedavi yöntemi aynı zamanda, pelvis ve karın içi yerleşimli tümörlerin çevre organlara bası yaparak çocuğunuzun yaşam kalitesini ve hayati fonksiyonlarını bozmasının önüne geçecektir. 

Tedavi edilmeyen hastalarda hastalığınız aynen devam edecek, kitle zaman içerisinde büyüme gösterecek, hatta uzak organlara sıçrama (metastaz) yapabilecektir. Bu durum ise kaçınılmaz olarak hastanın ölüm riskini arttıracaktır.